15 Kasım 2015 Pazar

MERYEMİN KIRLANGIÇLARI

ne güzelsin, kırağı vurunca çatlamış bir meyve gibi
kim dokunmak istese, tuz içinde kalmış yara

bozkırı görünce terlemeye başlayan bir attan dinledin
ve çıplak tende dolaşan bir karıncadan

buzda yürüyen ölüler vardı adı unutulan dağlarda
otel odalarında birbirine karışmış bacaklar

incir yemekten kabarmış dudakların
tütün sarmaktan sararmış parmaklarınla

yağmur oluklarından aktı sabah, tohumlardan
avucunun içinde buruşturdun günün ömrünü

harımda yakılan ateşe baktın, karıkta kırılan suya
içinde kırıntılar biriktiren bir mobilya böceği

kırlangıçlar yuva yaptı karnına, alnına gün ışığı
koynunda uyuttun akşamdan yonttuğun oğlunu

ne güzelsin, yüzün çöl dili ve edebiyatı

göğsün bulutları eğittiğin dipsiz kuyu

Kahverengi