12 Eylül 2013 Perşembe

k eşittir ğ


ç

ve toplama kampında dudaklar et paçalıysa ve postmodern kadastronun yürüyen botox meridyenleridir ve tıklım tıklım tinsiz siz ve kazı alanı sakkallıyken ve memeler simetrik asılı ve gözlerini kör ve tiynet abiler ile ablalar ve gözlerini yok ve soluduğu an unutuyor tiradını ve sırlı camlara, hep ve lirik düzmecelerle paralel konumlanmış pusulaları yedirdiler ve cepler hiç kapalı ve varlığın çoğul biyolojik haritasındasınız ve kussaydın korktun, hep ve iç içe gizlendiniz, yok ve sanrılı kuyularda duvarlar ördü ve zincirledim harla, düş tü yok tu ve kanınızı negatiflere astı..

üzerine abanan karabasan iç gıcırdar.

bir ben, bir de ben..


ö

gözlerin amberinde yüzbin ırk balık uçuşuyor saçları kızıl, saçları atların aşkına sürtünen
tepe noktasına ulaşırken yanaklarından süzülen tutkunun dili ile
direncini özensizce saklamış uç noktalarının şuursuzluğuna kenetli tırnaklarıyla.
yel çekimine hükümran dudak kıvrımlarıyla ve tuzlu, nefis bir metamorfozla
ve hadım edilmek istenen gözenekleri kararlı bir plazmayla, RA.
bir terkediş masalıyla iğnelenmiş sırılsıklam yapışkan bir kan
bir takım varoluş hasadıyla pek bir plasenta.

haykırmaktan halsiz, kendine olasılı elektroşok dalgalarıyla
reçeteli, ölçütlü, kiremitli gömleklere tıkıştırılmış
sığınma talebinden tiksinmeli bedenine yenik bir algoritma!

yıkıla döküle ile yıka saça gelip konuyor, enzim yitiyor, doku başkalaşıyor..
parçalanmış kozaların dar koridorlarında sivri dişleriyle sağaltım söylemlerine
kemirgen kayışlar bileniyor
sıfatsız kuyular sıra beklerken çelik iplerin silüetinde
dokunmak üzre mühre metalik cadı saçmaları yağıyor gökyüzüne hengame
bulut pilav, bulut kara, bulut uykulu birkaç pıhtıya tonhane bir darphane..

kırıklarla dolu bir paçavranın kök hücrelerini iştahla yiyen ben sen bir ben, bir de ben..
sarmalın arka odacığındaki mağaranın asit-baz kadınımını karanlıkla pışpışlar
derken..

ba

egom kanaya kanaya seni saçlarım uzar çok renkli bayrağın ucuna
haykırdığım tenlerde ara sokaklarım, kanla, bir de
tek seferde can yakan kahküllerimi saymaya yürek bir pi sayısı olmalı bu
ekşidikçe başkan dediğim şey go tahtasında zig zag..
onurun tutumluluğundan duyduğum kafa karışıklığıyla kararan dilimin içi, içi

libidoyu tek başına eldesiz toplamana değil
oy pusulana bıraktığın parmak uçlarına inanıyorum

hiç bir şey neden siz değil..
bir de ben..
diren

üç ton kara