12 Kasım 2014 Çarşamba

BİR DEPREMİN TARİHÇESİ


Anılar biriktiriyoruz kumbaramızda,
Seyyar sarıcılara bütünletiyoruz.
Bir avuç acı veriyor bize,
Yastık altında saklıyoruz
Zamanı geldiğinde çıkarıp harcıyoruz zor günlerin (an) ılarını…

Bir gün, belki yine bir cumartesi akşamı,
Dönüyoruz karanlık odamıza
                                       ne çok fotoğraf var
Ne çok cumartesi geçmiş üstümüzden.

Tırnakların hala yaralarımı kaşıyor.
Sesin yalnızlığımı ürpertiyor, içimdeki dev ,küçülüyor.

Bulutlar akıtıyor kederini
Topraktan sızan su bulanık.
Dudaklarımız yosunlu,
Hüzünlü kayalar gibi
                                derin, alıngan ve kaygan…

Gözlerimizden başka bir şeyimiz kalmamış
Dağınık çocuk bakışlarımızdan.
Marifet sanmışız çekip gitmelerimizi,
Bir fırtına soymuş derimizi,
Kemiklerimiz küf tutmuş.

Tanrı evrim bitmedi diyor!

Ağırlaşan gölgelerimiz bırakırken ruhun uğultularını
Anılar ağlıyor, acılar çiçek açıyor
Seyyar sarıcılar köşe başında.


Anıya anı anlatma çabasına son denir.

Siyah Eskisi