20 Nisan 2014 Pazar

fasıla

hangi ayları öpüyoruz tenhalarda
sanki ölmekten çıkan kimseyim
hangi tekrarla parçalanıyor sözcükler
sonsuzca geçip gittiğim kapılardan

gözün dilden koptuğu zamanlar
ey ben’deki boşluk
rüzgarın yüz aldığı eski korkular

gülmek   
süresiz hep az kaldı tenimde

fazla geldim az giderim gecenin içine
içinden uzun bir nefes geceye doğru

hangi sessizliği öpüyorum bu uğraşta
uzağı eksik kıt düşlerin içini mi
sanki susmaktan dönüyor başım
sözcüklerin ucunda

nefesim sabah kokar geceleri
sessizlik
köpük gibi patlıyor aklıma

bir göz baktığında iki oluyorum


                                               akıl karası