Tavanlardan başlayalım.
Tanıdığımız ya da bilmediğimiz her şeyi
birer birer düzen tavanlardan.
Karanlığın inciten yanlarını söylemiyorum
hatırladığımız şeylerin pürüzsüz bir hali
var.
Bırak göz çatlağından aksın
bırakalım.
Biz her yerimizi bırakalım sırtımızın
üstünde.
Sahiplenirsek karahindiba şarkıları
okunsun
Korkarsak bir daha incinsin dünya.
Kapının ağırlığını boş ver
hüznün ve heyecanın aşkına
Biri aralarsa körfeze dolacak sesi
ve tavrıyla bir beyaz daha olacak kendi.
Tavanlar diyorum -hadi diyelim
Sustuğumuz ve içimize sinmeyen
yanlışlıklarla.
Dur...
Fazla uzaklaşma duvarlardan bahsetmiyorum
o kıvrak atlarla dökülen kanlardan da.
Bak, kaybolmaya el verdiğimiz bir nefes
var tende
ve yok sayılmamak içindir kaçan tüm uykular.
Hissedersek dökülecek bu
tavanlar
Düşünürsek, bir tavanın
eksik yanlarından
Kemik