Akua etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Akua etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Haziran 2012 Cuma

GÖLGESİZ KADINLAR KOROSU

“Özür dilerim dünya
Ben bu otelden çıkamam
İmza: Seniha”
Edip CANSEVER


Nasılsa bulunur muydu
epik siperler, lirik ölümler
adanmış gölgelerin suya yansıdığı demlerde

Hasır altı edilmiş bir cevherden,
göklere çıkarılmış bir eğriden şikayetçi;
rüyasına kadar çıplak,
sabahına kadar yalnız kadınlara
sorulur muydu
Issızlıkta nefesini neden tuttuğu
korkusu ,
korkusuzluğu...

Dokunmalardan uzak,
sıcak, ılık, soğuk tenleri
astarı yüzünden koyu yorganlara sarıp
hafif, uçuşkan pikelere yahut
avunulur muydu

Avutur muydu
bir lodos, bir karayel
arzuyla yanan suları

Bulunur muydu
nasılsa bulunur muydu
lirik sevilerde epik renkler

Akua

                                                                Giuseppe Mariotti

29 Nisan 2012 Pazar

OYUNSUZ OYUNCAKLAR



—Saklambaç oynuyorum
dedi Mavi

—Saklanma; oynayalım
dedi Kara

Öptü sesini;
Kamaşması gri, beyazı deniz teri
Of’larda saklı yankılarından (yakalayıp)

söndü:
kindi yakan aşkın genzini…

—Ben bulutum, yakamozla oynarım-
Sır sevda, sırtımda kanca…
sanrılarım kanıt, sayıklamalarım işaret buna
hayal yatağımda istiareli geceler…
kanayan sırrımı öper, yatarım…
bağıramam, tutarım cefamı, ünlemsiz, içimde…

Dedi Mavi




—Ay, susuz da parlar;
Hâlbuki yakamoz,
Manasını büyütür gecenin…”

damlıyorsun içime, bulutsun
aşkla sarıyorsun ayın yüzünü
bağrıma çiseliyorsun en gizil çiçeklerini
kokunu gezdiriyorsun dudağımda…
Dedi Kara


-Yakamozsun: geçimsiz dalgaların hazzından da
vazgeçemiyorsun
yansıdıkça yanıyor, yakamıyorsun…
Ölürsün bilirim vakit ışığa değince-
dedi Mavi

./…

Hatırana saldırırdı Samanyolu tacirleri, ayyukta…
kimliğini yakardım gözlerindeki mabette…
büyülü çapaklarla sürgülerdim kapısını
mahşeri oyalardım…

Oyunsuz oyuncaklar gibiyim şimdi–
dedi Kara
Dokunamıyorum buluta ve yakamozum hâlâ…

Akua



                                                                          Turuncu

29 Şubat 2012 Çarşamba

KUZEYKOYU



“kendimle işaretliyorum yanı, yöreyi - bir aşağı bir yukarı, bir yukarı bir aşağı, sağ sol, sağ sol.
Yönlerin bulanıklığında bir sorumluluk bu! Uluma geri tepiliyor böylece, bana doğru gelene
karşı! ”

____Nilgün Marmara




Kuzeyin en koyusunda duruyordu
en kumral sahiliğiyle
bakımsız kuşlardan,
ipsiz sapsız uçurtmalardan
bulutlu bulutsuz ayyaşlardan
ve ayyuka çıkmış sus’lardan bahsediyordu yer yer

Öyle güzel ıslanıyor
öyle güzel ıslanıyordu ki yılın ilk yağmurunda
kusursuz bir üşümeyi
yerli yersiz bir gülüşmeye büründürebilirmiş
gibi geliyordu

yedi adımda bir kaçmaya yelteniyordu
kendinden
ya da bize öyle geliyordu
"Yerli yerinde her şey "diyordu,"hep hiç… "
yalnız gölgesi duyuyordu

Marmara’nın en doğusunda saptıyordu bunları
en kuğulu ezgisiyle …

Akua

                                                                        Modigliani