29 Nisan 2012 Pazar

OYUNSUZ OYUNCAKLAR



—Saklambaç oynuyorum
dedi Mavi

—Saklanma; oynayalım
dedi Kara

Öptü sesini;
Kamaşması gri, beyazı deniz teri
Of’larda saklı yankılarından (yakalayıp)

söndü:
kindi yakan aşkın genzini…

—Ben bulutum, yakamozla oynarım-
Sır sevda, sırtımda kanca…
sanrılarım kanıt, sayıklamalarım işaret buna
hayal yatağımda istiareli geceler…
kanayan sırrımı öper, yatarım…
bağıramam, tutarım cefamı, ünlemsiz, içimde…

Dedi Mavi




—Ay, susuz da parlar;
Hâlbuki yakamoz,
Manasını büyütür gecenin…”

damlıyorsun içime, bulutsun
aşkla sarıyorsun ayın yüzünü
bağrıma çiseliyorsun en gizil çiçeklerini
kokunu gezdiriyorsun dudağımda…
Dedi Kara


-Yakamozsun: geçimsiz dalgaların hazzından da
vazgeçemiyorsun
yansıdıkça yanıyor, yakamıyorsun…
Ölürsün bilirim vakit ışığa değince-
dedi Mavi

./…

Hatırana saldırırdı Samanyolu tacirleri, ayyukta…
kimliğini yakardım gözlerindeki mabette…
büyülü çapaklarla sürgülerdim kapısını
mahşeri oyalardım…

Oyunsuz oyuncaklar gibiyim şimdi–
dedi Kara
Dokunamıyorum buluta ve yakamozum hâlâ…

Akua



                                                                          Turuncu