Yakındaki uzak… farkındalıktan da uzaktır… not tutamaz, göremez, duyamaz, bilemez, biriktiremez. O israf eder hep; gereksinemez bir şansızdır. Susar toprağına, toprağı görmez, toprak da duyumsamaz kendisini… Not tutan uzaktakinin yakınlığıdır ki, yakındaki uzağı asıl o gereç yapar öyküsüne. Öykü uzakta harmanlanır, özümlemesi düşlerle, çağrıştırılanlarladır; yakındaki uzak olan belki salt öyküdeki dünyaya konuk olur. O da belki… Çünkü öykücü seçer, eler, kurgularken harcar gerekli görmediğini.
Hercai
Eva Antonini