Kocaman
dağınıklığın ortasına,
Adın
Çağlar öncesinde yazılmıştı, kazınmıştı.
Müziğin
içinde eriyen şarkı sözleri gibi.
Biri
diğerini geçmiyordu.
Zamanı
yoktu adının.
Her
mevsimin başlangıcıydı.
Her
şehir senin adınla yazılıyordu.
Bütün
şehirler yalnız.
Içine
sıkıştırdığın ikizin ara sıra tekme atıp ruhunu kışkırtıyordu.
Sanrılar
görüp, sancılar çekiyordun.
Uyanıyordu
gece.
Aşk
yalnızlığa soyunuyordu.
Yağmur
yağıyor, sen çiçeklere su veriyordun çingene mezarlığında,
ölüler baş gösteriyor.
Göğe
uzanıyorum, yıldızlar kayıyor.
Dileğinin
gerçek olmasını diliyorum, adını sayıklayarak.
Tanrı
adından önce yoktu.
Seni
konuşuyorum, seni susuyorum.
Coşkun
bir nehir gibi geliyorum sana,
gün kızıllığında.
Adın
dudaklarımı boyuyor.
Bütün
şehirler kırmızı.
Kırmızı
tek renk değildir.
Siyah Eskisi