Gittin sandım o yüzden gittim….
Sanmakla gitmek arasındaki satırlara
yazıldı bizim hikayemiz.
Gitmenin karanlığında körebe oynadık
seninle.
Ve bulamadık birbirimizi.
Kışın ortasında ah’ların yangınıyla bıraktın
beni.
Ah! Ne büyük korku, ne büyük acı.
Ah! Ne büyük aşk.
Damaklarım kanıyor sustuklarımızdan.
Artık o sözler susmak için.
Varmazlar dilin çarptığı yere.
Yarım şaraplar değil içimizde kalan,
üzüm salkımlarının özü.
Tam da can göbeğimde.
Ahh! Aşk.
Her rengi gördüm sende.
Maviyi, yeşili ama en çok kırmızıyı.
Bildiklerimle doyurmadım aklımı.
Sonsuz kere açtım göğnümü,
Çocukluğunu unutma diye.
Gün dönmedi, dünya dönüyor buluşamadığımız
ekseriyette.
Taşlar avucuma sığamayacak kadar büyük.
Pandora kendi çaresizliğinde.
Ahh! Aşk.
Heyecanım acıya sardı dallarını.
Yağız atların rüzgarına, ufkun tozuna.
Atların gözleri atar bizi uçurumlardan.
Eşkıyalar siler gecenin izlerini.
Aşk bir yaradır artık aramızda.
Özlemekse gönül borcu.
Ve yaşamak misafirliğin zenginliğine kaldı.
Ahh!
Bir cumartesi akşamı
Yine hasretle…
Siyah Eskisi